Bir kadın normal doğum istiyorsa ve bu şansı varsa, mutlaka yardımcı olunmalıdır. Normal doğumun birçok iyi yönü vardır. Aslında bunu herkes bilmektedir. Doğum sonrası daha rahat hareket edebilmekte, bebeğine bakabilmekte, daha az ağrı kesici kullanılmaktadır. Son 10 yıldır epidural anestezinin ülkemizde kullanılabilir olması nedeniyle vaginal doğumlar daha rahat uygulanabilir olmuşlardır. Epiduralsız vajinal doğum ise bazı kadınlarda çok sıkıntı yaratmaktadır. Normal doğuma psikolojik olarak hazırlanmak gerekir. Buna hazırlanamayan kadınlar için normal doğum rahatsızlık verebilir. Aynı durum sezaryen içinde geçerlidir.

Normal doğumu şiddetle arzulayan bir kadını sezaryen yapacağınızda şiddetli bir mutsuzluk görürsünüz. Bu nedenden dolayı kadınların her ikisine de psikolojik olarak hazırlanmaları önemlidir.

Yurtdışında vaginal doğuma karşı büyük bir eğilim vardır. Ülkemizde ise sezaryen sıklıkla uygulanan bir doğum şeklidir. Kimse bunun ülkemiz adına doğru bir uygulama olduğunu söyleyemez. Bütün devlet ve üniversite hastanelerinde bile sezaryen oranları yüzde ellilerin üzerindedir. Özel hastanelerde ise %90’nın üzerindedir. Bunun mantıklı olmadığını söyleyebiliriz. Yurtdışında çok zoraki vajinal doğumlar olmaktadır. Bu ülkelerde kuvvetli bir sigorta sistemi vardır ve sağlık sistemini bu grup yönlendirmektedir. Çok zorunlu olmadıkça sezaryen yapılırsa sigorta hastane ve doktor ücretlerini ödememektedir. Dış ülkelerde sezaryen ücreti, doğum ücretinin 2 misline yakındır. Bu nedenden bunu kesin kurallarla takip etmektedirler. Bu durumda sigortasından parasını alamayan vatandaş, bu parayı ödememek için doktorunu dava etmektedir. Bu durumda da sonuç malumdur. Doktor; mecburen kendisini korumak zorundadır. Ancak ülkemizde özel sektörde normal doğum ile sezaryen arasında ciddi bir fiyat farkı yoktur. Bu nedenden dolayı sigorta grubunun böyle bir talebi söz konusu değildir. Ayrıca son çıkan yasalar ile doktorlar kolayca dava açılabilir hale getirilmişlerdir. Bu durumda doktor mesleğini uygularken riskleri hastası adına göze alamamakta ve kurunun yanında yaşında yandığı bir sistem gelişmiştir. Doktor kendini korumak için sezaryene yönlenmiştir. Hastaları korumak adına hastalara daha zarar verici bir durum oluşmuştur.

Son zamanlarda gelişen ameliyat şartlarının etkisiyle de olup sezaryen korkulu bir ameliyat olmaktan çıkmıştır. Ortalama 20-30 dakikalık bir işlem 1-2 günde taburcu edilebilmekte, hızlıca ağızdan beslenmeye geçilebilmektedir. Gizli ve estetik dikiş atılmakta, iyileşmede sorun olmamaktadır. Eski sezaryenlilerde dikişler göbekten aşağıya dikey tarzda iken artık tüylü bölgede transvers kesiler tercih edilmektedir. Hem doku hızlı iyileşmekte hem de estetik olarak sıkıntı yaratmamaktadır. Yine de sezaryenin iyileşme süresi normal doğuma göre daha uzun sürmektedir. Genellikle 15-20 günde iyileşme tamamlanmaktadır.

Normalde ilk doğumda, bebek çok küçük olmadıkça, kesi yapılmaktadır. Kesi (epizyotomi)’nin amacı çıkışta bebeğin istenmeyen yerleri yırtmasına engel olmaktadır. Bu durumlarda idrar torbasında sarkıklık, idrar kaçırma ve büyük abdest kaçırma şikayetleri daha sık oranlarda görülür.

Normal doğum yapan kadınlar genellikle 12-24 saat sonra taburcu edilirken sezaryenliler 1-2 gün sonra evlerine gönderilmektedir. Özellikle Avrupa’ da bu süre her iki doğum şekli için 5 gün civarındadır.